ÇOCUKLARIMIZ ve SAĞLIKLI BESLENME
İleride sağlıklı bir çocuğa sahip olabilmenin yollarından biri çocuğumuza sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandırmaktır. Çünkü yeterli ve dengeli beslenen çocuklar hem okulda daha başarılı hem de hastalıklara karşı daha dayanıklı olurlar.
Son yıllarda toplum olarak yaptığımız en büyük hatalardan biri çocukların doğal ve sağlıklı beslenmeye yönlendirilmesi yerine lezzet ağırlıklı kolay ve hızlı beslenme biçimi olan fast-food tarzı beslenmeye alıştırılmasıdır. Bunda anne-babaların yaşadığı zaman darlığı veya gündelik yaşamın yoğun temposunun yol açtığı yorgunluk etkili olmaktadır. Anne babalar, çocuklarının beslenmesiyle ilgilenecek yeterli enerji ve zamanı bulmakta güçlük yaşamaktadırlar. Bu durum, anne-babaların çocuklarda kötü beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan sık hastalanma, alerji ve sindirim problemleri gibi çeşitli problemlere daha çok para, emek ve zaman harcamalarına yol açmaktadır.
Çocukların sağlıklı beslenmeleri sağlamak her zaman kolay olmamaktadır. Eski Yunan’da çocuklar “sebze yemeyen küçük insanlar” olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımlama çocukların yemek yeme probleminin sadece bugünün sorunu olmadığını göstermektedir.
Bugün, çocukların iyi beslenmelerini engelleyen faktörler geçmişe oranla farklılaşmıştır. Örneğin, reklam sektörü ve yaşıtların baskısı gibi etkenler nedeniyle yeterli ve dengeli beslenme mücadelesi vermek daha da zor hale gelmiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bu mücadelenin çocuklarla değil, kötü beslenme ile yapılması gerektiğidir.
Genel İlkeler;
Kötü beslenmenin önüne geçmek için önce iyi beslenmenin ne olduğunun bilinmesi gerekir. Bu amaçla iyi ve doğru beslenmeye ilişkin aşağıda bazı bilgilere yer verilmiştir.
Et çocukların sağlıklı bir büyüme için gereksinim duydukları proteinin sağlanabileceği en iyi kaynaktır. Et dışında da protein kaynakları vardır, bunlar arasında, süt ve diğer süt ürünleri, balık, baklagiller (fasulye, nohut, mercimek) sayılabilir.
B grubu vitaminler, vücudun sinir sisteminin düzenli olarak çalışmasında ve zarar görmüş sinirlerin onarılmasında etkili olmaktadır. Yetersiz alınması sonucunda huzursuzluk, unutkanlık, düzensiz düşünme ve zeka gelişiminde gerilikler meydana gelebilmektedir.
Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamini açısından en zengin besin olan balık kış aylarında haftada 2-3 kez tüketilmelidir.
Normal büyüme ve gelişme için gerekli olan iyot, beyin ve sinir sisteminin normal şekilde çalışması, vücut ısısı ve enerjisinin düzenlenmesinde görev alan tiroit bezi hormonlarının yapımı için gereklidir. İyot yetersizliğini, iyotlu tuz kullanarak önleyebiliriz.
Meyve ve sebze çocuğunuza doğal vitaminler ve mineraller vermenin, sağlığını korumanın en iyi yoludur. Ayrıca kabızlığı önleyici lifler de barındırırlar. Vitamin gereksinimi için her öğünde salata tüketilmelidir. Turp, marul ve roka gibi yeşilliklerden yapılan salatalar vitaminler açısından değerlidir.
Besin öğesi olarak herhangi bir değeri olmayan posa birçok kronik hastalığın oluşumunu engelleyen mucize bir bileşiktir. Posa bağırsaklardaki atıkların yumuşamasına ve genişlemesine yardımcı olarak kabızlığı önlediği gibi, atık maddeler vücuttan kolayca çıktığı için bağırsaklar daha az zorlanır ve hemoroid (basur) oluşumunu engeller. Günlük olarak 25-30 gram posa alımı tüm iyi etkilerinin oluşması için yeterlidir. Bununla birlikte çocuk ve adolösanların (ergen) diyetlerine posa eklerken, fazla posanın onlarda tokluk hissi yaratacağını ve diğer yiyeceklere karşı iştahı azaltacağı dikkate alınmalıdır.
Ayrıca günde en az iki dilim ekmek ya da birkaç mısır gevreği yedirin. Bu yolla alması gereken vitaminlerin büyük bir kısmını alacaktır.
Bol su içmenin böbreklerin iyi çalışmasından mide sağlığına kadar; stresten uyku düzeni ve cilt güzelliğine kadar çok önemli bir role sahip olduğu göz önünde bulundurularak çocukların bol su içmeleri sağlanmalıdır.
Bir çocuğun sağlıklı beslenmesi için çeşitlilik ve denge çok önemlidir. Sadece hayvansal gıdalarla tüketmek, kızartma ve çerez ağırlıklı beslenmek uzun vadede çocuğa zarar verir. Ayrıca çocuğu anlık mutlu etmek için ona kolesterollü gıdalar vermek aslında kötülük yapmaktır.
Dikkat edilmesi gerekenler;
Çocuğu ile gerçekten ilgilenen anne-babalar onların sağlıklı beslenmeleri için sağlıklı beslenme şeklini benimseyip emek harcayan anne-babalardır.
Sabah okula gitmeden önce taze sıkılmış meyve suyu, salatalık, domates, biber ve maydanozdan oluşan bir söğüş salata ve beraberinde peynir, yumurta ve zeytinden oluşan güzel bir kahvaltı hem çocuğunuzun okuldaki performansını artıracak hem de hastalıklara karşı direncinde mükemmel bir koruyucu olacaktır.
Anne-babalar kolalı içecekler yerine, taze sıkılmış meyve suları, süt ve ayran gibi besleyici içecekleri, çocuklarının beslenme alışkanlıkları arasına katmaya çalışmalıdırlar. Kafeinli içeceklere olan eğilim (cola), süt gibi kalsiyum içeren içeceklere olan isteğini azaltmakta ve günlük kalsiyum alımının yetersiz olmasına neden olmaktadır.
Aşırı yağlı besinlerin tüketilmesi, çocuk ve ergenlerde damar yapısının daha hızlı bozulmasına neden olmaktadır.
Özellikle çocuklarınızla birlikte dışarıda yemek yiyecekseniz, kaliteli ve temizliğinden emin olduğunuz yerleri seçmelisiniz. Bakteriler en çok protein değeri yüksek olan et, tavuk, balık, yumurta, süt ve krema gibi yiyecekleri severler. Çocuklar, yaşlılar, hamile bayanlar ve bağışıklık sistemi zayıf kişiler bakterilerden daha fazla etkilenirler.
Bunları yapabilirsiniz.
Çocuğunuzun et yemesini istiyorsanız, o ise tadını sevmediği gerekçesiyle reddediyorsa aşağıdaki yollardan birini deneyebilirsiniz:
Eti ince kıyıp sosların içine katabilir ya da patatesle karıştırabilirsiniz.
Kıymalı börek yapabilir ya da makarna sosu olarak ikram edebilirsiniz.
Ekmeklerin üzerine sürmek için kıymalı bir karışım hazırlayabilir, bu ekmekleri fırında pişirebilirsiniz.
Çocuklar büyük parça et yemeklerini yerken zorlanmakta ve tabak artığı fazla olmaktadır. Daha küçük parça etlerden yapılmış yemekler seçilmelidir.
Küçük köfteler hazırlayıp, değişik soslarla yada ketçapla servis yapabilirsiniz.
Et ve sebzelerle hazırladığınız çorbayı robottan geçirip, süzdükten sonra çocuğunuza verebilirsiniz.
Çocuğunuz süt içmek istemiyorsa; bunu ona başka yollarla verebilirsiniz.
Servis yapmadan önce çorbasına süt karıştırabilirsiniz.
Sebzelerin üstüne süt ve peynirle yapılmış sos dökmeyi deneyebilirsiniz.
Sütle ya da yumurtayla yapılmış krem karamel ya da omlet çeşitleri hazırlayabilirsiniz.
Sıcak sütle puding yapabilirsiniz.
Kahvaltıda sütlü puding veya mısır gevreği hazırlayabilirsiniz.
Çocuğunuz sadece tek bir çeşit sebze yiyorsa yada muz dışında bir meyveyi yemeyi reddediyorsa üzülmeyin, bu da bir başlangıçtır. Bu besinleri aşağıdaki yollarla değişik şekillerde vermeyi de deneyebilirsiniz:
Çocuklara pırasa, kereviz, ıspanak gibi kış sebzelerinin yararlarını anlatmak yada bu sebzeleri yemelerini sağlamak bir çok anne-baba için problemdir. Bu nedenle ısrar etmek yerine bu sebzeleri değişik şekillerde sunmak belki de daha yararlı olacaktır. Örneğin; kereviz yemeğini sevmeyen çocuğunuza bu sebzeyi rendeleyip, sarımsaklı yoğurtla karıştırarak ve içine biraz da ceviz ekleyerek sunmak, çocuğun bu konudaki direncini kırabilir.
Aynı şekilde ıspanak yemeğini sevmeyen çocuklara ıspanakla yapılan börek, ıspanaklı kumpir, poğaça yada krep hazırlayarak değişik lezzetler sunabilirsiniz.
Havuç, patates, kabak ve bezelye gibi sebzeleri iyice yumuşayana kadar suda kaynatın. Ezerek püre haline getirin ve ekmeklerin üzerine sürerek yada sos yaparak başka yiyeceklerle birlikte servis yapabilirsiniz.
Küçük küçük doğradığınız yeşillikleri haşlama et yada mantı gibi yemeklerin içine katabilirsiniz. Bunun için özellikle ıspanak gibi sebzeler uygundur. Patates ve soğan gibi sebzeler yeterince küçük doğrandığında yemek içinde fark edilmeyecektir.
Havucu domatesle karıştırıp makarna sosu yapabilirsiniz.
Çiğ yenebilecek sebzeleri başka soslarla vermeyi deneyebilirsiniz. Hazır sosların yanı sıra domates ve krem peynirden yapabileceğiniz sosları da kullanabilirsiniz.
Taze meyveleri sütle karıştırarak vermeyi deneyebilirsiniz. Bir muzu bir bardak sütle iyice karışına dek çırparak muzlu süt hazırlayabilirsiniz. Meyveleri sütle karıştırarak çeşitli içecekler elde edebilirsiniz.
Çocuğunuza tatlı olarak meyveli yoğurtlar vermeyi deneyin. İçinde meyve taneleri bulunan yoğurtlar alabilir yada kendi ezdiğiniz meyveleri yoğurtla karıştırabilirsiniz. Çocuğunuzu sade yada meyveli yoğurtlar yemeye özendirebilirsiniz.
Meyve pürelerini dondurma ile karıştırarak çocuğunuza minik bir sürpriz yapabilirsiniz.
Neredeyse hemen her çocuk yemek seçme döneminden geçer. Bir yemeği bir gün severken, başka bir gün aynı yemeği yemek istemeyebilir. Çevrenizde bazı çocuklar bir çok şeyi yiyor iken bazı çocuklar daha seçici davranabilir. Kimileri ise değişik yemek alışkanlıkları geliştirerek önüne ne konulursa reddedebilir. Sizin çocuğunuz da gıdalar konusunda seçicilik gösteriyor olabilir.
Çocuklar bazen sadece anne babasının ilgisini çekmek ve bu ilgiyi sürdürmek için olumsuz da olsa bazı davranışlar sergileyebilir. Yemek yeme süreci sizin çocuğunuzla aşırı ilgilendiğiniz bir ortam haline gelmişse çocuğun istemli olarak bu süreyi uzatmaya çalışması, giderek daha yavaş yemesi ve her yemekte aynı ilgiyi beklemesi olasıdır.
Çocuğunuz hayır diyebileceğini keşfedene kadar sorunsuz bir şekilde beslenmiş olabilir. Ancak yemeği reddedince sizden beklediği bir tepki alabileceğini fark eder ve tüm yalvarmalara karşın yemeyi reddetmeye devam eder. Bu sorunla uğraşmanın en iyi yolu soğukkanlılığınızı kaybetmemektir.
Yemeyi reddederse önünde bir süre daha bekletin. Örneğin; siz yemeği yediğiniz süre içerisinde onun yemeğini bekletebilir ve bir yorum yapmadan alabilirsiniz. Tepki vermezseniz çocuğunuz da yemek reddetmenin pek o kadar eğlenceli bir şey olmadığını fark edecektir. Özellikle, reddettiği aslında sevdiği bir yemekse.
Tabağındaki yemeğini bitirinceye kadar sofradan kalkmama cezası alan bir çocuk, saatlerce sofrada oturup yine de yemeğini yemeyebilir. Böyle bir güç savaşı, o öğünde anne baba kazansa bile diğer öğünlerde de sürüp gider.
Çocuğunuza sofrada otururken yemeğini yemeyip daha sonra acıktım dediğinde yemek vermemeniz, sofrada oturarak yemek yeme alışkanlığını kazanması açısından çok önemlidir. Yetişkinler gibi çocuklarda olabildiğince düzenli saatlerde yemek yemelidirler.
Okul dönemindeki çocukların metabolizması hızlı çalıştığı için üç ana ve iki ara öğün yemeleri önerilmektedir. Yemek aralarında ona besleyici bir takım yiyecekler ya da içecekler verebilirsiniz. Ama bu durum yemek saatinden bir saat öncesine kadar geçerli olmalıdır.
Çocuk yemek yemeyi reddediyorsa bunun için ısrar etmek yerine önce nedenini araştırmakta yarar vardır. Örneğin gergin bir aile ortamı çocuğun iştahını azaltıyor olabilir. Ya da sürekli baskı yapan, aşırı ısrarcı ve müdahaleci anne ve babaya karşı çocuk kendini korumaya çalışıyor olabilir. Nedeni belirleyip bu nedeni ortadan kaldırmak çocuğun beslenme alışkanlığının daha sağlıklı ve dengeli olmasını sağlayacaktır.
Öncelikle, çocuğunuz yemeğini yemediğinde kızıyorsanız, yaşadığınız bu kızgınlığın nedenini anlamaya çalışın. Onun için hazırladığınız yemeği yemediğinde kendinizi reddedilmiş mi hissediyor sunuz? Çocuğunuz iyi beslenemediği için kendinizi mi suçluyor sunuz? veya kötü bir anne-baba olduğunuzu mu düşünüyor sunuz? Çocuğunuz aslında sizi reddetmiyor ama deniyor, sınavdan geçiriyor. Merak etmeyin çocuğunuz açlıktan ölmeyecek.
Yemek yedirirken anne ve babanın gösterdiği çaba çocuk isteksiz davrandığında önce kendilerini kızdıracak ve bu kızgınlığa çaresizlik eşlik etmeye başlayacaktır. Yaşanan bu duygular çocuğa yansıdığında, sorunun çözümünü daha da zorlaştıracaktır.
Her şeyden önce, beslenme alışkanlıkları konusunda çocukların bireysel farklılıkları göz önüne alınmalıdır.
Çocuğun önüne koyulan yemeği yemesi için aşırı zorlamak, ona baskı yapmak, onunla inatlaşmak çocuğun yemek yemeye karşı olumsuz tutum geliştirmesine yol açar. Çünkü aşırı ısrar, inatlaşma ve başka çocuklarla karşılaştırma sonucunda çocukta oluşacak olan stres ve bu stresin sonuçları, o gıdanın alınmamasından daha kötü sonuçlar doğurabilmektedir.
Yemek yemediği zaman azarlamadan veya alay içeren kelimelerden uzak durulmalıdır.
Yemek yemesi konusunda her türlü rüşvetten kaçınmak gerekir.
Yemesi konusunda cesaretlendirici olmayı deneyin ama çocuğunuz yemeği reddetmeye devam ederse yalvarmayın.
Çocuğun beslenme alışkanlığı anne babanın beslenme alışkanlığı ile paraleledir. Anne babanın beslenme alışkanlığının dengeli olması, diğer bir ifadeyle çocuğa doğru model olması çok önemlidir. Bu çerçevede, anne-baba çocuğunun önünde herhangi bir yemeği tabağında yemeden bırakmamalı, yemekle ilgili olumsuz duygu ve düşünceleri ifade etmemelidir.
Çocuğun tüm aile bireyleriyle sofrada oturarak yemek yemesi ve o ortamı hoş bir şekilde algılaması önemlidir. Aile ortamında tüm aile bireylerinin beraber yemek yemeleri hem ailece zaman geçirme hem de çocukların sağlıklı beslenme alışkanlığını kazanmasında büyük önem taşımaktadır.
Evde sağlıklı besinler bulunursa ve ailenin diğer üyeleri bu besinleri tüketirse çocuklar da evdeki bu besinler arasından tercihlerini belirleyecek ve onları tüketmeye çalışacaktır.
Çocuğun stressiz ve keyifli bir ortamda yemek yemesi önemlidir. Yemek ortamının çocuklar için gergin ve mutsuz bir ortam haline dönüşmesini engellemek gerekir. Bunun için çocuğunuzun ortamdan hoşlanmasını, zevk almasını sağlayacak düzenlemeler yapabilirsiniz. Örneğin sofrayı hazırlamasına izin vermek, onun hoşlanabileceği tabak, bardak ve masa örtüsü kullanmak sofraya daha istekli oturmasını sağlayacaktır.
Çocuğun yemekten zevk almasını sağlanmak için yemeği keyifli bir sosyal etkinliğe dönüştürün. Yemek sırasında yediği lokmaları saymak yerine çocukla sohbet edin. Yemeği sizin zorunuzla siz istiyorsunuz diye yemesin. Anne baba olarak dikkatinizi, yemeğin miktarında değil çocuğun yemek masasında mutlu olup olmadığına vermelisiniz.
Çocuğa sofradaki paylaşım, önündeki yiyeceklerin ne kadar değerli olduğu, sofraya ve yemeği pişiren kişiye saygı duyulması gerektiği; önüne gelen yemeklerin nasıl alındığı ve nasıl emekle pişirildiği küçük yaşlardan itibaren öğretilmelidir.
Çocuk eğitiminde çocuğa olumsuz davranışın sonuçlarını gösterip çocuğun neden sonuç ilişkisi kurabilmesini sağlamak önemlidir. Bu doğrultuda çocuğunuza, dengeli beslenmediğinde ne gibi sağlık sorunları yaşayacağını yaşına uygun bir dille ve onu korkutmadan anlatmak gerekir. Örneğin dış görünüşüne meraklı bir kız çocuğuna yeterince sebze ve meyve yemezse saçlarının ve cildinin ne kadar kötü gözükeceği, futbola meraklı olan erkek çocuğuna ise yeterince süt içmezse kemiklerinin güçlenmeyeceği ve bu nedenle topa iyi vuramayacağı söylenebilir.
Çocuğa yemek yedirirken aşırı uyaran verilmesi yanlış bir tutumdur. Örneğin çocuğunuza televizyon seyrederken ya da oyuncaklarıyla oynarken yemek yedirmeye çalışıyorsanız, çocuğunuzun ilgisi başka yere yöneldiğinden ne yediğini, ne kadar yediğini, doyup doymadığını anlamakta zorlanacaktır. Böyle bir alışkanlık edinen çocuk kendi başına yemek yemeye başladığında da bu alışkanlığını sürdürür.
Sağlıklı bir beslenme düzeninin kazandırılması için çocuğunuzun acıkmasını ve bunu ifade etmesini beklemeniz ve onu daha sonra doyurmanız uygundur. Her an önüne yemek koyulan çocuklar isteksizlik gösterirler, çünkü açlık hissini öğrenmemişlerdir.
Ayrıca porsiyonları küçük tutmaya çalışmak yani çocuğun yiyebileceği kadar önüne yemek koymak çocuğun direnç göstermesini engelleyecektir. Aksi takdirde dolu tabaklar çocukları yemekten soğutabilir.
Çocuğunuza her çeşit gıdayı yemesi için ısrar etmek yerine, ona, o gıdanın yerine geçebilecek ve sevebileceği başka gıdalar yedirerek dengeli beslenmesini sağlayabilirsiniz.
Çocuklara yemekleri sevdikleri şekilde sunmak gerekir. Televizyonda her gün bir sürü abur cubur reklamına yer veriliyor. Bu nedenle taze sebze ve meyvelerle ilgili reklamlarda bizim tarafımızdan yapılmalıdır. Örneğin bir mısır koçanı roket ya da deniz altı olarak sunulduğunda çocuğun ilgisini daha çok çekecektir. Bu tür oyunlarla ve biraz da yaratıcılığınızın yardımıyla sağlıklı besinleri çocuklar için daha çekici hale getirebilirsiniz.
Bu tür yöntemlerde de başarısız oluyorsanız sağlıklı besinleri onların sevdiği yiyeceklerin içine saklamayı deneyebilirsiniz. Örneğin çörek seviyorsa sebzeleri ve meyveleri onların içine saklayabilirsiniz.
Adres:
ADNAN MENDERES MAH. DİCLE CAD. DIYARBAKIR ERGANİ HALIDE EDIP ADIVAR ANAOKULU BLOK NO 158 ERGANİ / DİYARBAKIR
Telefon
4126110789